manchester united

• 1431

  11 yıldır lig şampiyonluğu olmayan takım.
• 1432

  “bir zamanlar” büyük olan kulüp. güncel seviyeleri tottenham civarı. üstelik bunu city ve liverpool’dan daha fazla para harcayarak yaptılar. bi kendileri bi chelsea tebrik edilmeli.
• 1433

  11 senedir illuminati tarafından kendilerine operasyon çekilen kulüp. acilen genel kulübü toplayıp ligden çekilmeyi değerlendirmeliler. 25 mayıs'ta oynayacakları fa cup finaline de u19 takımıyla çıkıp 1. dakika haaland'dan gol yiyerek takımı sahadan çekerek tüm dünyaya tepkilerini gösterebilirler.
  
  "mençıstır büyüklüğü ne kupa büyüklüğüdür ne de şey."
  general harrington
• 1434

  rashford yıllardır takımı bir adım öteye taşıyamadı. mount, sancho ve antony karavana transferler. üçüne toplam 250 milyon euro verilmiş. ama şu an yakaladıkları garnacho, hojlund ve mainoo gibi genç oyuncular bana sempatik geliyor. maçları da genelde çok keyifli ve heyecanlı geçiyor. seneye rashford yerine getirecekleri adam seviyelerini belli edecek.
• 1435

  yıllardır geri dörtlüsü championship takımı seviyesinde olan eskilerin kırmızı şeytanları. ben manu taraftarı veya hocası olsam, değiştirmeyi isteyeceğim ilk şey defans hattı olur. yıllardır lindelöf, maguire, luke shaw, diego dalot izliyor bu taraftar. van bissaka bir dönem heyecan getirmişti lakin o da olmadı. varane de beklendiği şekilde takıma seviye atlatamadı çünkü partnerleri aynı. içinde bulunduğumuz 2023/24 sezonu stoper rotasyonu da aynı şekilde kaliteden uzak: harry maguire, lisandro martinez, victor lindelöf, raphael varane, johhny evans...
  
  ben kadro kalitesini, rakip takım taraftarları sizin kadronuzdan kaç oyuncuyu kendi takımında görmek isteyeceği üzerinden ölçerim genelde. üzülerek söylüyorum ki liverpoollu da olsam, arsenalli de olsam takımımda görmek isteyeceğim tek 1 adam dahi yok manu'da.
  
  bence manu'nun o büyük takım hüviyetini kaybetmesinden daha kritik bir durum varsa o da takım savunması zaafiyetleri ve geri dörtlüsünün kaliteden yoksun olması. zaten bunu da oynadıkları hemen her maçta rakiplere bol bol şut atma izni vermelerinden anlayabiliyoruz.
  
  örneğin manu'nun bu sezon ligde oynadığı 34 maçta kalesinde tamı tamına 600 şut görmüş olması, acaba ten haag'ı düşündürmüyor mu ben merak ediyorum. brentford maçında* 31 şut, chelsea* ve liverpool* maçlarında 28'er şut, everton maçında* 23 şut gördüler kalelerinde. kazandıkları veya puan aldıkları birçok maçta bile hücum performansı anlamında rakiplerinden geride kaldılar.
  
  34 maçta 600 şut demek kalenizde her maçta ortalama 17,6 şut görüyorsunuz demek ki bence büyük takım için inanılmaz yüksek bir rakam. bu da manu'nun neden orta sıra takımına evrildiğini gösteriyor. şu anda takımda bruno fernandes'i çıkardığınızda elinizde kalan kadro, premier lig'de yarışmacı bir takım olmanın çok ötesinde. zaten takımın en golcü 3 oyuncusu içinde 2 orta sahanın olması da kadro mühendisliğinin skandal boyutunu ortaya koyuyor. (bruno fernandes 15 gol, rasmus hojlund 14 gol, scott mctominay 10 gol).
  
  kadro kalitesini yukarı çekmek için çabaları son 2-3 senedir yaptıkları gibi anthony, marcel sabitzer, wout weghorst, sofyan amrabat, johhny evans transferleri çizgisinde devam edecekse, manchester united'ın geleceği ciddi karanlık bana göre. yönetim, teknik direktör ve kadro kalitesi olarak rakiplerinin zaten çok gerisinde kaldıkları için, önümüzdeki yıllarda onlardan kat kat daha fazla yol kat etmeleri şart. yoksa şu anda 11 yıl olan şampiyonluk hasretleri yüksek rakamlara doğru gitmeye devam eder.
• 1436

  sir alex sonrası için konuşuyorum; sınırsız parası olup da bu kadar kötü kullanan başka takım görmedim.
  
  ondan sonra manchester city'e falan kızıyoruz arap sermayesi diye ama adamlar parayı doğru kullanıyor kardeşim. yatırımı, alacakları oyuncuyu, scout'u doğru yapıyorlar.
  
  united kendi derdine yansın. sancho'ya 90, anthony'e 100, maguire'a 88 milyon bonservis ödeyen bir takımdan bahsediyoruz. ben bunları gördükten sonra city'e helal olsun derim ancak.