• 1603
    bu meretin anahtarı iç saha maçları. biraz da tabii fikstür şansı. öncelikle iç saha maçlarında bayern de gelse, city de gelse en azından yenilmemeyi cebe koymak gerekiyor.

    bir diğeri de iyi savunma yapmak. özellikle büyük takımlar üzerine gelirken illa ki arkada açık veriyorlar. savunmayı iyi kurgulayınca bir şekilde pozisyona giriliyor.

    son olarak da haddini bilmek, ama eziklik de göstermemek. maç disiplininden 90 dakika kopmadan oynayınca o fırsat bir şekilde ayağınıza geliyor. umarım her sene buralarda olmaya devam eder ve avrupa'nın büyük takımlarını sürekli zorlarız.
  • 1604
    son olarak 2013-14 sezonunda gruplardan çıkma başarısı gösterebildiğimiz futbolun zirve organizasyonu.

    o sene gruplardan çıkarken real madrid karşısında içerde 6 dışarda 4 yemiştik. her ne kadar çok büyük gurur duyulacak bir başarı olsa da zemin ve hava koşulları sebebiyle adına futbol denemeyecek bir şeyin oynandığı bir maç sonucu juve'yi yenerek gruplardan çıkmıştık.

    şimdi dönüp bakıyorum da o şekilde gruplardan çıkmak mı yoksa 2023-24 sezonunda olduğu gibi bayern'e iki maçta da ciddi manada diş geçirip ufak detayların yerine oturmaması sebebiyle 3. olmak mı, vallahi de bu şekilde 3. olmayı tercih ederim. 2013 takımı real'e 30 dakika deli gibi top oynayıp bir golde kırılan takımdı, deplasmanda 10 kişi rakibine varlık gösteremeyen takımdı. o şekilde gruplardan çıkarsan chelsea gelip evine gönderiyor seni. şimdi sahip olduğumuz takım bayern'e karşı kafa kafaya hatta totale vurursak 180 dakikalık oyunun çoğunluğunu baskın ve üstün oynayan bir takım olarak yenildi, fakat gidip fc kopenhag'ı yenemedi diye elendi.

    biz işin zor kısmını becerdik, bayern'e o oyunu oynamayı geçtim o cesareti göstermek bile büyük mesele. old trafford deplasmanında iki kez geriye düşüşe rağmen mental olarak kırılmadan geri gelebilmek asıl mesele. bunları başaramadan gruptan çıksan da ilk turda evine yollanıyorsun zaten. bırakalım beceremediğimiz şey kopenhag'ı yenememek olsun, diğerlerini başarmaktı asıl zor olan, kopenhag ayarında takımı yenecek oyunu bulmak daha kolaydır.

    roma bir günde kurulmadı, 1996-2000 arası dönemde de ne felaket şampiyonlar ligi maçlarının birikimiyle yüründü son sezonda uefa kupasına, bunlar önemli kazanımlardır. bayern'e oyun olarak cesur durarak 3. olduğum grubu real'e diş gösteremeden tur atladığım gruba her türlü tercih ederim, çünkü o dişimin kesmediği real ya da o ayarda bir takım illa bi yerde gelecek karşıma, kazanamadıktan sonra kupada nereye kadar ilerlemişim çok da mühim değil. biz bu cesaretle devam edelim, haddimizi bilerek değil avrupa devlerine isyan ederek topumuzu oynayalım, gerisi zaman ve tecrübeyle birlikte çok daha kolay halledilebilecek küçük detaylara kalır.
  • 1605
    önümüzdeki sene grup aşaması lig usulüne dönecek. takım sayısı 4, maç sayısı ise 2 artmış olacak. şahsen ben yeni formatı bayağı beğendim. bizim gibi üçüncü-dördüncü torba takımlarının üst tura yükselme ihtimali de artmış olacak. örneğin dördüncü torbadan kuraya katılsak bile 2 maçımızı dördüncü torba takımlarıyla yapacağız. mesela bu format bu sene başlamış olsaydı manchester united dahil a grubundaki 4 takım da üst tura çıkacaktı.
  • 1606
    24-25 sezonundan itibaren 36 takımlı yeni formata geçecek olan, kendisiyle birlikte uefa avrupa ligi ve uefa konferans ligi formatları da aynı şekilde değişecek olan turnuva. bana kalırsa yeni formatın şimdiki formatla en çekişmeli özelliği grup aşamasından itibaren alt turnuvaya düşüş opsiyonunun kapanacak olması.

    bunun dışında yeni format şimdiki format ile kıyaslandığında; her takımın her torbadan takımlarla maç yapacak olması olumlu (tarihte ilk defa 1. torba takımları grup aşamasında birbirleriyle karşılaşacak, gerçi diğer torbalar için de durum aynı), şu anki formattaki 1. torbanın ülke sıralamasına göre belirlenmesinin kaldırılması olumlu (artık sadece kulüp puanlarıyla sıralanacak takımlar, eskisi gibi), önceki yılın en yüksek puan toplayan iki takımının ayrıca davet edilecek olması olumlu, grup aşamasında her takımla bir maç yapılacak olması ise son derece olumsuz (8 farklı takımla iç sahada 4, dış sahada 4 maç yapılacak) etki yapabilecek değişikler olarak göze çarpıyor. ayrıca grup aşamasının ocak ayının sonunda bitmesi biraz tuhaf olacak, zira kuzey deplasmanı kavramına farklı bir boyut katılabilir bu durumda. yine de ocağın sonunda grup aşamasını sonlandıracak turnuvada sonraki turun iki hafta sonra başlayacak olması heyecan vermiyor değil.

    ne olursa olsun, umarım biz her sene turnuvanın gediklisi olan bir takıma dönüşebiliriz. zira artık başaltı takımlar için ilerlemek daha kolay bu turnuvada.
  • 1608
    2024-2025 yılı itibariyle ile beraber muazzam satranç oyununa dönecek sistemdir.

    biraz uzun olabilir ama tek tek yeni sistemi galatasaray üzerinden anlatmaya çalışacağım.

    4 fikstür, 4 torba ve her torbada 9 takım olacak şekilde kura çekimi yapılacaktır. toplamda 36 takım turnuvaya katılacaktır.

    1. fikstür —> 1. torbadan 3 takım, 2. 3. ve 4. torbadan 2 takım seçilecek. 1. fikstürde toplamda 9 takım bulunacak ve her takım rakipleriyle sadece bir maç yaparak toplamda her takım 8 maç yapacaktır.

    1. fikstürün dezavantajı 1. torbadan 3 tane büyük takımın gelmesi kaçınılmaz olacaktır.

    2. 3. ve 4. fikstür —> 1. ile buradaki tek fark 2. torbadan 3 takım çekilecek, 1. 3. ve 4. torbalardan 2 takım seçilecektir.
    2. 3. ve 4. fikstürde de toplamda 9 takım bulunacak ve her takım kendi fikstüründe bulunan rakipleriyle sadece bir maç yaparak toplamda her takım 8 maç yapacaktır.

    tüm takımlar fikstüründeki her takımla tek maç olarak 4 ü içeride 4 ü dışarıda olmak üzere 8 maç yapacaktır.

    ilk 2 torbada tüm liglerin en baba takımlardan oluşacağını tahmin etmek zor olmasa gerek.

    tüm takımların yapacağı 8 maç sonunda alınacak puanlar toplanıp (galibiyet 3 beraberlik 1 mağlubiyet 0) bir puan tablosu oluşacaktır. 36 tane takım lig tablosu gibi puanlara göre sıralanacaktır.

    fikstürlerde ki tüm maçlar tamamlandıktan sonra 1. sıradan başlayıp 36. sıraya kadar en çok puan alan takımdan en az puan alan takıma göre sıralanacaktır. ilk 8 takım direkt olarak son 16 ya kalırken, 9. ile 24. sıralama arasına giren takımlar ise kaçıncı sırada olduğu gözetmeksizin kura çekilerek 9 ile 24 arasındaki herhangi bir takım ile karşılaşma şansına sahip olacaklar. içeri ve deplasman olmak üzere 2 maç yapıp, başarılı olanlar ilk 8 sırasına yerleşenlerle eşleşmeyi bekleyeceklerdir.

    daha sonra 1-8 ile 9-24 arasından çıkan 16 takım yine kura usulü eşleşerek 2’li maç yapıp 16-çeyrek-yarı ve final olarak turnuvayı tamamlanacaktır.

    24-36 arasındakiler artık uefa ligine düşmeyip direkt elenecektir.

    işte tüm strateji burada başlıyor.
    buradaki taktik ise saha içinden çok saha dışına yansıyacaktır. şöyle ki
    diğer 3 fikstürdeki takımların sonuncularının mağlubiyetleri yada beraberlikleri ilk 24 e girmeye ne kadar yetiyor bunlar çok önemli olacaktır. tahminimce her fikstürde en az 7 puana ulaşan takım muhtemelen ilk 9-24 arasında kendine yer bulabilecektir. çoğu takım grubu garantilediği zaman rotasyona gidecektir bu sistemde…
    örnek bir takım diyelim ki milan olsun. (şuan ki futbol durumuna göre yorum yapalım.)
    3. torbadan kendisine yer buldu. şansıda yanında ve içerideki 3 maçını da kendinden zayıf takımlara karşı yaptı ve üçünü de rahat bir şekilde kazandı 1 de içeride ki son maçında kendi seviyesinde bir takıma karşı beraberlik aldı. son 3 maç baba takımlara karşı yapılacak hem de deplasmanda ee aynı zamanda lig de şampiyon olma veya şampiyonlar ligine gitme mücadeleside var. milan bile olsanız 9-24 arası hangi sırada olduğunuza bakılmadan kura çekileceğini bileceğiniz için çoğu takım kendini garanti altına aldıkça rotasyona kaçacaktır. ( elbetteki her galibiyet maddi anlamı taşısada yinede kimsenin ligdeki durumunu gözardı edeceğini düşünmüyorum.)

    burada bizi konuşur isek
    farzedelim ki bize 3. fikstür denk geldi ve grubumuzda 1. torbadan bayern, barcelona 2. torbadan newcastle, porto, inter 3. torbadan monaco kopenhag 4. torbadan biz ve celtic seçilmiş olalım.
    4 ü içeride 4 ü dışarıda rastgele tek maç usulü maç yapacağız.
    diyelim ki bayern, newcastle, barcelona ve intere deplasmana gideceğiz.
    newcastle, porto, kopenhag ve celtic ile de içeride oynanacağız.

    önceki sistemde ilk amacımız kendi grubumuzdan çıkabilmeye çalışmaktı. a yada g grubunda kim çıktı kim çıkmadı çok önemsemezdik taa ki kuralar çekilene kadar…
    fakat bu yeni sistemde daha 4. maçlarda artık hem kendi fikstürümüzdeki hemde diğer 3 fikstürdeki takımları analiz etmemiz gerekecek. yeni sistemde artık ev sahibi yada deplasman olup olmadığımıza bakmak yerine, grubu kim 3. maçında garantiye aldı. kim rotasyona gidecek, kimin ligdeki rakibi o hafta onu zorlar, kim bizim deplasmana tam kadro gelir vs. bunları adeta kağıt kalem alıp yazacağız..

    hele bir de olası aynı puanda olup 21. sıradan başlayıp taa 27. sıradaki ile adeta küme düşme mücadelesi verirmişcesine son haftalara kalmalar olacaktır.

    bunları yazarken bile heyecanlanıyorum yemin ederim…

    bu turnuva maç bazlı bakarsak bizim gibi euro ve dolar endeksi değişken olan ülke takımlarına daha fazla gelir kapısı olacaktır bu gerçek fakat daha çok yorulup ligde daha çok problem yaşayacağımızda bir gerçek…

    ayrıca bu turnuva en çok atletico madrid, roma, kopenhag gibi full defans yapan iğrenç takımların artık otobüs çekememesine sebep olacaktır çünkü beraberlik artık bu takımları kurtarmayacaktır.
    bu turnuvanın taktiksel dehasını en iyi çözen ise muhtemelen guardiola, angelotti değilde zerbi gibi hocalar olacağını düşünüyorum.

    saygılar.
  • 1609
    https://www.uefa.com/...4-everything-you-ne/

    şampiyonlar ligi formatını değiştirecek zaten ve galatasaray dahil kulüplerin statüko lehine, avrupa süper ligi fikri aleyhine yaptığı mesajlar manasız değil.

    gelecek seneden itibaren şl şöyle olacak:

    - 36 takımlı bir lig
    - dört farklı torbadan iki farklı takımla sekiz maç yapılacak
    - en iyi sekiz takım son 16 turuna kalacak
    - 9-24 arasındaki takımlar son 16'ya erişmek için iki ayaklı maç yapacaklar
    - sekiz play-off galibi son 16'ya devam edecek, kaybedenler avrupa ligi'ne (lospolloshermanos bunun böyle olmadığını not etti)
    - 25-36 arasındaki takımlar bütün avrupa turnuvalarından elenecek
    - son 16, çeyrek ve yarı finallerde değişiklik yok
  • 1613
    burası büyük bir vitrin şüphesiz. kimse gelip süper ligi falan seyretmiyor. sacha boey kendini bu arenada göstermese, hem bayern'e hem manu'ya sahayı dar etmese bu paralara gidemezdi. yani şl'ne katılmak çok ama çok önemli ve bazen zor kuralar çekmek o kadar da kötü değil. bu yüzden bu sene de şampiyon olmamız ayrıca çok mühim.

    ancak para kazanacağım diye takımı boşaltmak da yanlış, o zaman nasıl şampiyon olup buraya katılacağız. dengeyi tutturmamız gerek. torreira, barış falan deniyor, aman diyim.
  • 1614
    oyuncu satmanın bir numaralı yolu. bizim gibi liglerin pahalı oyuncu satmasının tek kuralı burada oynamak. 2 takımla gidişi kaybetmemek lazım. şampiyon olunmasa dahil, ikinci olarak bu ligde yer alınmalı. demek ki neymiş? galatasaray’dan direkt bayern’e, real’e direkt oyuncu satabiliriz. yeter ki avrupa’da oynayalım.

    bundan sonra avrupa’da zor grup çıkınca üzülmemek lazım. buradaki büyük takımlara oynadığın maçlarda, oyuncularının zirve maçı olup, kendilerini iyi takımlara göndertebilirsin. her işte bir hayır vardır sözü burada geçerli.
  • 1615
    bize 30+30 milyon euro kazandırmış organizasyondur. boey'in 30 milyon euro'su biraz da buraya yazar.

    biz boey'in bu paraları edeceğini zaten biliyorduk. ama bilmek yetmez, ispat da etmek gerekir. boey birinci elden transfer olduğu kulübü bayern'e karşı, sanelere davislere mevkisinin en iyilerine karşı bunu ispat etti. transferi kaçınılmaz oldu.

    ozan kabak, ndiaye, cenk tosun da türkiye ölçeğinde astronomik bedelli bonservislerini bu organizasyona borçlu. marcao da transferini avrupa ligi performansına borçlu. onları boey'le bir tutmam, zaten gelişim de gösteremediler ama avrupa'da olmak, özellikle şampiyonlar liginde olmak çok önemli.
  • 1616
    sacha boey'in türk futbol tarihine geçen rekor transferi sonrası sanırım artık herkes önemini iyice anlamıştır. bu turnuvaya katılınca bir kere en başta prestij kazanıyorsun, istediğin çoğu oyuncuyu alabiliyorsun. devasa para kazanıyorsun, minimum 30 milyon euro(takımın maaş bütçesini karşılıyor hemen hemen) üstüne de elindeki yıldız oyuncuları vitrine çıkarıyorsun, ligde uçup kaçsan kimse bakmıyor ama c.l.de parladın mı avrupanın devleri kapına diziliyor.
  • 1618
    şampiyonlar liginin sadece bir kupa serüveni, bir kupa macerası olmadığını bugün itibari ile daha iyi gördük.
    şl boyunca kasamıza giren para 30,7 m€
    sacha boey’in ş.ligindeki boy gösterişi 35 m€
    bakambu’nun bir gol atışı 7,5 m€ (kolay bonuslarla beraber)
    kafadan şuan kasaya giren para 75 m€ yakın para…

    1 sezon bile geçmedi beyler yarım sezonda bunu yaptık.

    bu sezon ile beraber gelecek sezonuda akıllıca geçirir isek (hem transfer hem galibiyet ile ilerleyerek) gelecek 10 yılda hayal edilemeyecek seviyelere gelmemiz çok yakın.
  • 1619
    2024 yılında final aşamalarında oynanacak top tasarımı muhteşem olan organizasyon.

    detaylar: sarı - kırmızı & aslan!

    https://x.com/.../1756743820421616058

    adidas şöyle bir tanıtım videosu yayınlamış:
    https://x.com/.../1756589636451754091

    ne yazık ki * bu topla maçlar oynayamayacağız. :/ bu vesileyle malum portekizlinin kulaklarını bir kez daha çınlatalım…
  • 1623
    bu ön eleme turları saçmalığına ve işkencesine ne zaman son verecekler acaba? yaz sıcağında oturmamış kadrolarla transfer yapalım mı yapmayalım mı tereddütüyle oynanacak maçlardan nefret ediyorum. baştan belli olsun hangi ligden kaç takımın katılacağı gerisini avrupa ligi’nde köyferans ligi’nde oynat istediğin kadar. şampiyonlar ligi öyle kura şansıyla girilecek bir yer olmamalı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın